Sayfalar

29 Ekim 2014 Çarşamba

Ülkemizin çok değerli hukukçuları..



Sayın Hukukçular,

TC. Devleti Anayasası'nın ülkede halen geçerli olduğu, Anayasa'nın 2 nci maddesinde laik hukuk devletine yönelik anayasal kuralın değiştirilemezliğinin hükme bağlandığı, yine Anayasa'nın 90 ncı maddesi uyarınca temel haklara ilişkin evrensel kuralların da ülkede geçerliliğinin ifade edildiği, bu kurallara dayalı olarak ortaya çıkan Anayasa Mahkemesi ve İHAM kararları da Prof Dr Rennan Pekünlü için hukuksal güvence yarattığı halde,

Yaşananlara bakıldığında hukuk ve Anayasa askıya alınmışcasına yerel mahkeme tarafından Prof. Dr. Rennan Pekünlü'ye, "eğitim ve öğrenim hakkını engellediği" gerekçesiyle iki yıl bir ay hapis cezası verilmiş, bu karar Yargıtay tarafından onanmış, Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru ise sonuçsuz kalmıştır.

Suç ve suç unsuru bulunmayan olayda muhatap kalınan yerel mahkeme ve Yargıtay süreci ve de ortaya çıkan mahkümiyet kararı, tabi olunan hukukun ve yargı organlarının güvence yaratamadığını göstermiştir.

Öğrencilere türbanlı olarak öğrenimlerine devam olanağı sağlamak için geçmişte Anayasa'da yapılan değişiklik, anayasanın laik hukuk devletine yönelik hükümlerinin değiştirilemezliği gerekçesiyle, yine yasalarda yapılan değişiklikler ise, Anayasa'nın değişmez hükümlerine aykırılığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilirken; Anayasa Mahkemesi, türbana serbesti getirmediğini saptadığı yasalar hakkında ise iptal kararı vermemiştir.

Bir yasa ile ilgili olarak verilen Anayasa Mahkemesi kararı üzerinden 10 yıl geçmeden, Anayasa'nın 152 nci maddesi uyarınca, o yasa hakkında Anayasa Mahkemesine başvurulamayacak olmasına, konu ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararları üzerinden de 10 yıl geçmemiş bulunmasına, Anayasa Mahkemesi kararlarının Anayasa'nın 153 ncü maddesi uyarınca bir mahkeme olan Anayasa Mahkemesi dahil herkesi bağlamasına, hele de konunun Anayasa'nın değiştirilemez hükümleri kapsamında da kalmasına rağmen, bu çerçevede İHAS ve İHAS kararlarında, Anayasa ve Anayasa Mahkemesi kararlarında bir farklılık ta söz konusu değilken, 2010'da yapılan Anayasa değişikliği ile yapısı değiştirilen Anayasa Mahkemesi'nin kendi varlık nedenini ve de tüm bunları da görmezden gelip, ortaya çıkan sonuca bakıldığında adeta anayasanın değiştirilemez hükmünü bile değiştirircesine, güvence yaratmak bir tarafa anayasayı ihlal ile yukarıdaki sonucun doğmasına neden olduğu açıktır.

Konu hakkında İHAM'ne başvuru yapılmış olup, bu inceleme devam etmektedir. Sayın Pekünlü hakkındaki hapis cezasının infazı ise sağlık nedenleriyle ertelenmiş olup, infaz işlemleri 20 Kasım 2014'ten sonraki 10 gün içinde başlayacaktır.

Anayasamızı yok sayan bu karar hakkında Hukuksal yorumlarınızı kamu ile paylaşmanızı saygılarımızla rica ederiz.

ULUSALCI GÖNÜLLÜLER adına,

Lâle Gürman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder